Kayıtlar

Eylül, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Vicdan

Tembellikten kurtulma yolları, olumlu düşünme yolları, hayata bağlanma yolları... Google amcada arattığım ve hiç bir zaman uygulayamadığım şeyler bunlar. Etrafıma bakıyorum ve insanların gayet olumlu, umursamaz, anı yaşayan tipler olduğunu gördükçe onları o kadar kıskanıyorumki. Ben neden böyle olamıyorum? Çok üzgünüm. Ben hiç bir şeyi kafama takmadan yaşayamıyorum. Ya da ne bileyim üzülecek bir şey olmasa bile hayvanlara üzülüyorum, ırkçılıkla karşı karşıya kalan insanlara üzülüyorum, ailesinden kötü muamele gören insanlara üzülüyorum yani her kötü şeye üzülüyorum. Keşke üzgün olduğumu değil de nasıl mutlu olduğumu anlatabilsem burada. ''Mutluluğun Altın Kuralları'' diye bir yazı paylaşsam mesela, binlerce yorum gelse ve herkes bana teşekkür etse.''Sayende bir nebze de olsa mutlu oldum.'' dese... Öyle çok isterdim ki şu yazdığımı yaşamayı. Maalesef ben anı yaşayan değil de kötülükleri düşünen paydadayım.     Benim tek mutluluğum değer verdiğim insanla

The Theory of Everything (Her Şeyin Teorisi)

Resim
TANITIM Her Şeyin Teorisi, dünyaca ünlü fizikçi Stephen Hawking'in  hayatını anlatan yönetmenliğini James Marsh'ın yaptığı  biyografik dram filmidir. Filmde, bilim tarihini değiştiren teorileriyle bilinen İngiliz fizikçi Stephen Hawking’in hayatının belli bir kesiti ele alınıyor. Hawking’in hayatı, 21 yaşında kapıldığı hastalık sebebiyle gittikçe zorlaşmaya başlar. Öğrencilik yıllarında tanıştığı ve aşık olduğu kadın, hastalığına rağmen onu bırakmaz ve evlenirler. Evli kaldıkları 26 yıl boyunca eşi, Stephen Hawking’in en büyük destekçisi ve yardımcısı olur. Stephen Hawking’i  Eddie Redmayne canlandırıyor. Filmin yönetmenliğini ise  Oscar ödülü sahibi James Marsh  yapıyor. Ayrıca bu film ile Eddie Redmayne Oscar ödülünün sahibi oldu. Vizyon Tarihi: 27 Şubat Cuma 2015 Süre: 123 dk Orijinal Adı: The Theory of Everything Stephen Hawking'in babası aslında tıp okumasını ister, fakat o matematiği çok sevmektedir ama gideceği üniversitede

The Danish Girl (Danimarkalı Kız)

Resim
TANITIM Film, tarihte bilinen ilk eşcinsel olan ve ilk cinsiyet değiştirme o perasyonu geçiren ünlü ressam Einar Wegener’in yani kadın hali olan Lili’nin günlüklerinden oluşmuş The Danish Girl isimli romandan beyazperdeye taşınmıştır. Romanın yazarı David Ebershoff’dur ve roman 2000 senesinde yayınlanmıştır. Film 1926 yılında Kopenhag’da geçmektedir. Başrolünde Eddie  Redmayne vardır. 1882 yılında Danimarka’da doğan Einar Wegner, Lili Elbe olduktan  sonra ressamlığı bırakmıştır. 1931 yılında Almanya’da ölmüştür. Lili’nin hayatı ilk olark 1933 yılında Man into Woman ismiyle yayınlanmıştır. Gerçekte 4 ameliyat geçiren Lili Elbe filmde 2 ameliyat geçirdi  olarak gösterilir. Gerçek hayatında evlenip boşanmıştır. Ve boşanmasının ardından hayatını kaybetmiştir. Filmde ameliyatlar sonucu aşırı kan kaybından hayatını kaybettiği gösterilir.  Vizyon Tarihi: 12 Şubat 2016 Süre: 120 dk Orijinal Adı: The Danish Girl Danimarkalı Kız... Ol

The Gift ( Geçmişten Gelen)

Resim
Herkese yeniden merhaba! :) bu gün yeeppyenii bir film önerisiyle buradayım :) başlayalım o zaman...                                 TANITIM Simon (Jason Bateman) ve Robyn (Rebecca Hall) çifti için her şey yolunda gitmektedir. Yeni ve çok güzel bir eve taşınmışlardır, hayatlarından şikayet etmeleri için hiçbir neden yoktur. Ancak Simon'ın lise arkadaşı olan Gordo (Joel Edgerton) ile karşılaşmaları hayatlarını alt üst edecek bir sürecin başlangıcı olur. İlk başta Gordo'yu tanıyamayan Simon, Gordo'nun gönderdiği pahalı hediyeleri, habersiz ziyaretleri ve tuhaf tavırlarının yardımıyla ortak geçmişlerindeki büyük bir sırrın açığa çıkışına şahit olur. Robyn de bu sırrı öğrendikçe kendi ilişkilerini sorgulama gereği duyacaktır. Vizyon Tarihi: 14 Ağustos 2015 Süre: 108 dk Orijinal Adı: The Gift Size son zamanlarda izlediğim en güzel filmlerden biri olan ‘’The Gift’’ adlı filmden bahsetmek istiyorum. Senaryosu  Joel Edgerton’a ait ve yönetmen

Kitap İncelemesi | Trendeki Kız

Resim
Yazar: Paula Hawkins Çevirmen: Aslıhan Kuzucan Yayınevi: İthaki Yayınları Tür: Polisiye, gizem, gerilim Sayfa Sayısı: 360 Orijinal Dili: İngilizce Orijinal Adı: The Girl On The Train Basım Yeri: İstanbul Basım Tarihi: 2015 Yaşadığı sorunlar nedeniyle alkole bağımlı hale gelen Rachel, eşi tarafından ihanete uğrar, işini kaybeder. Bu esnada karşısına çıkan bir çift ona umut kaynağı olur fakat çift dışarıdan göründüğü kadar mutlu mudur? Kadının ortadan kaybolması ile sorular daha karmaşık hale gelmektedir. Peki, katil kim? TANITIM Rachel her gün aynı trene binip aynı çifti izliyordu. Çiftin başına gelenleri bütün ülke duyduktan sonra, hayatlarına dâhil olmaya karar verdi. "Büyüleyici, sürükleyici, üst seviye bir gerilim. Mutlaka okuyun!"  -S.J. Watson- "Hem karakter yaratımı hem olay örgüsü muhteşem, harika bir kitap! Yeni neslin Alfred Hitchcock'u." -Terry Hayes- "Zeki, gerilim dolu ve baştan aşağıya sü

Kitap İncelemesi | Süleymaniyeli Nemrut Mustafa Paşa

Resim
Yazar: Ferudun Ata Yayınevi : Palet Yayınları Tür: Tarih Sayfa  Sayısı: 105 TANITIM Mütareke döneminin ilginç şahsiyetlerinden birisi olan Nemrut Mustafa Paşa, aslen Süleymaniyeli Babanzade ailesine mensup olup, Osmanlı ordusunda Mirlivalığa kadar yükselmiştir. Balkan Savaşları'ndan sonra İttihatçılar tarafından emekliye sevk edilen subaylardandır. Mustafa Paşa, Mütareke döneminde Ermeni Tehciri davaları için kurulan Divan-ı Harb-i Örfi Mahkemelerinde önce üye, Damat Ferit Paşa'nın sadrazam olmasıyla da söz konusu mahkemenin başkanlığına getirilmiştir. İttihat ve Terakki, Yozgat, Trabzon, Elazığ ve Urfa Mutasarrıfı tehciri davalarında üyelik ve başkanlık görevlerinde bulunmuştur. Bu davalarda hukuku hiçe sayan ve son derece sert ve acımasız davranışları sebebiyle Nemrut Mustafa veya Kürt Mustafa diye şöhret bulmuştur. Bu davalarda dinlediği yalancı şahitler aracılığıyla sanıklara idam dahil ağır cezalar verilmesinde son derece etkili olmuştur. Daha sonra

İyi bir blogger olmak...

Resim
Aslında yıllardır yazıyorum, yazıyorum, yazıyorum... Neden sonra pes ediyorum? Yazmak sabır işi. Galiba sabredemiyorum. Bu sefer kesin karar verdim. İyi bir blogger olacağım.  Şimdi başlıyoruz. Ben takıntılı, deli, manyak bi' şeyim. Asosyal olma ihtimalim yüksek. Yazmaya başlamadan önce aklımda bir sürü şey oluyor. Hele bir de yolda yürürken görün beni. Kafamda resmen film senaryoları dönüyor. Bu bloğum için ilk yazım belki de o yüzden biraz heyecan yapmış olabilirim... Yıllardır tek hayalim yazar olmaktı. Aslında hala öyle diyebiliriz. Bi kaç yerde yazarlık da yaptım kitaplarda yayımlandı yazılarım ama benim istediğim tam olarak böyle bir şey değil... Herkes kendi için yazdığını iddia ediyor ama ben okunmak da isterim elbette. Tamamiyle samimi duygularımla yazacağım her şeyi. Yoksa yazmanın pek bir anlamı kalmıyor, sahte oluyorsunuz bir kere.  Kafaya her şeyi takarım ama öyle böyle değil. Dertsiz yaşayamıyorum sanki. Allah kimseye büyük dert vermesin. O an bir sorunum yoksa da g